16 Kasım 2024 Cumartesi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Didim Polis Moral Eğitim Merkezi’nde Toplumsal Olayları Müzakere Kursu açılış programına katıldı. Programda konuşan Bakan Soylu, Türkiye’de son dönemde yurtlarda yer olmadığını bahane ederek 24 ildeki eylemlere 2 bin 243 kişinin katıldığını, bunlardan yalnızca 310’unun öğrenci olduğunu, bunların da tamamına yakınının yurt başvurusu olmadığını söyledi.
Bakan Soylu’yu Didim’de, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Musa Çetil, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, karşıladı. Programda Didim Kaymakamı Mustafa Yiğit, Aydın İl Emniyet Müdürü Suat Ekici, Aydın İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Macit Engin ile kurum müdürleri hazır bulundu. Programda ilk olarak Toplumsal olaylarla ilgili güvenlik güçlerinin tanıtım sinevizyon gösterimi izlettirildi.
Programda ilk konuşan Emniyet Genel Müdürü Güvenlik Daire Başkanı Cüneyt Ünal, 81 ilde ve taşra birimlerinde 26 bin 174 personeliyle, Güvenlik Daire Başkanlığının verdiği hizmetleri anlattı. Personelin sürekli eğitime tabi tutulduğunu kaydeden Ünal, 30 farklı konusunda 89 bin 993 personele eğitimlerin verildiğini belirtti. Geçen yıl ilk kez emniyetin dışında Jandarma ve Sahil Güvenlik personelinin de bu eğitimlere katıldığını belirten Ünal, 140 polis, 80 jandarma ve 10 sahil güvenlik olmak üzere 230 personelin eşlik ettiğini aktardı.
“GÜVEN VE HUZURU BOZMAYA ÇALIŞAN HİÇ BİR GRUBA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, vatandaşın barışçıl şekilde gösteri yürüyüşünü düzenlemesi için gereken hassasiyetin gösterildiğini belirterek, günlük yaşamın olumsuz etkilenmemesi için de çalıştıklarını ifade etti. Aktaş, şöyle konuştu; “Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi toplumsal eylemlerde insan hakları orantılı güç kullanımı ve müdahale esasları olmak üzere uzanma personelin gönderilmesine özen göstermekteyiz. Eğitimlerin yanı sıra personelin duyarlılığı ve bilinci sayesinde başarı çıtamızı yükseklere çıkaracağız. Güven ve huzuru bozmaya çalışan hiç bir gruba müsaade etmeyeceğiz. Sosyal medyada kara propaganda yapmak isteyenleri de boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Kardeş kuruluşlarımız Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarıyla yapacağımız iş, sahadaki başarımızı arttıracaktır.” dedi.
Aydın Valisi Hüseyin Aksoy ise programa ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını ifade ederek, toplumsal olaylarla günümüzde ve geçmişte sık sık karşılaşıldığını belirtti. Vali Aksoy, toplumsal olaylarda müzakerenin başlangıcı ve müzakerecinin tutumunun önemli olduğunu ifade etti.
Programda yaptığı konuşmada, hizmet içi eğitim seminerlerine katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen yılki toplantıdan farklı olarak bu yıl Sahil Güvenlik personelinin de eğitime katıldığını belirtti. Soylu, “Bana verilen bilgiye göre toplam 227 katılımcının 138’i polis, 79’u jandarma ve 10 personel de Sahil Güvenlik Komutanlığından.” dedi.
“REHBERİN KENDİSİ BUGÜN YOLUNU KAYBETMİŞTİR”
ABD merkezli “silahlı çatışma yeri ve olay verileri projesi” verilerine göre, ABD polisinin güç kullandığı toplumsal olay sayısının 2019’dan 2020’ye 6 kat arttığına dikkati çeken Soylu, “Özgürlükler ve fırsatlar ülkesi” olarak ifade edilen ABD’deki bu tablonun, küresel güvenlik açısından dünyanın her noktasında bir sıkıntı olduğunu gösterdiğine de işaret etti. Geçmişte çok az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkede, darbeleri körüklemek amacıyla sokak eylemleri olduğunu hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim ülkemizde de 6-7 Eylül hadiseleri yaşanmıştı. Sonrasında aynı maksatla başka sokak eylemleri de oldu. Bunları yabancı istihbarat örgütlerinin yaptığını biliyorduk. Yıllarca söylendi ve bizzat kendi arşivlerinin açılmasıyla da bunları itiraf ettiler. Peki şimdi sormak isterim, ‘Sarı Yelekliler’ eylemini bir istihbarat örgütü mü organize etti? Amerika’daki George Floyd eylemleri, 2017’de Almanya’da yaşanan G20 protestoları nasıl patlak verdi? Öyleyse, ‘gelişmiş’ sıfatıyla andığımız Batı medeniyetinin dünyayı getirdiği yerde bir sorun var ve kabul etmeliyiz ki rehberin kendisi bugün yolunu kaybetmiştir.”
“GÖÇMENLERE YAPILAN MUAMELEYİ BİLİYORUZ”
Avrupa’nın kapısına göçmenlerin dayandığında neler olduğunun herkesçe görüldüğünü aktaran Soylu, şu ifadelere yer verdi: “Göçmenleri taşıyan gemilerin Akdeniz’de limanlara yanaştırılmadığını, göçmen botlarının Ege’de nasıl ölüme itildiğini, sınırlarda yapılan muameleyi hepimiz gördük, biliyoruz. Avrupa’nın bugün nasıl ırkçılıkla sarsıldığını görüyoruz ve bütün bunların yanı sıra kendi ülkemizin de hangi güvenlik tehditleri altında olduğunu biliyoruz. Terör örgütlerinin yıllardır hem silahlı eylem gayreti içinde olduğunu hem de demokratik alana sızarak, demokrasi postuna bürünerek özgürlüklerimizi kısıtlamaya çalıştığını, kamu düzenini, huzurumuzu terörize etmek istediklerini biliyoruz.”
BOĞAZİÇİ VE YURT EYLEMLERİ
Boğaziçi Üniversitesi olaylarını hatırlatan Soylu, sözlerine şöyle devam etti: “Merkez kampüste 108 gözaltı yapmıştık. Bunların 101’inin Boğaziçi Üniversitesi ile hiçbir resmi, hukuki, öğrencilik veya mezuniyet bağı yoktu. Bunların da 79’u DHKP-C, TKP-ML ve diğer terör örgütlerinin üyesi olan kişilerdi. Bugüne dönelim, ‘Yurt bulamayan öğrenciler’ bahanesiyle bir dizi eylem yapıldı. Ülke genelinde 24 ilde toplam 114 eylem ve etkinlik gerçekleştirildi. 24 ildeki eylemlere 2 bin 243 kişi katıldı, mükerrerleri düşersek eylemlere 2 bin 57 kişi katıldı. Bunlardan 310’u öğrenci. Bunların da tamamına yakınının yurt başvurusu bulunmuyor. Bunların daha ziyade sol marjinal gruplara müzahir olduğu belirlendi. Bunların da 6’sının PKK/KCK, 6’sının MLKP, 5’inin TKKKÖ, 2’sinin TKP Kıvılcım, 1’inin FETÖ/PDY, 1’inin TKİP, 1’inin DKP, 4’ünün de ‘beni çok seven’ LGBTİ üyesi olduğu tespit edildi.”
Yıllardır üniversitelerde ve dışarıda özellikle Taksim Meydanı’nda bu ve benzeri grupların klişeleşmiş eylemler yaptığını söyleyen Soylu, şunları kaydetti: “Üç veya dört harfli, yetmezse araya bir de tire koyar, beş yaparlar; kullanılan sloganlar birbirine benzer; Çoğu ya öğrenci değildir ya da kayıt dondurmuş veya derslere girmeyen kişilerdir. Yıllardır aynı profiller… ya devrimcidir ya halk hareketidir ya kurtuluş bilmem nesidir. Esasen tüm bu yapıların çıkış noktası, birkaç silahlı marjinal terör örgütüdür ve bu eylemler, bunların eleman devşirme ortamlarıdır. Bazen piknik organizasyonlarıyla bazen gençlik festivali adı altında, bazen konser organizasyonlarıyla eleman devşirme faaliyetlerini aralıksız sürdürürler ve sürekli olarak demokratik eylemlere, özgürlük alanına sızma girişimini sürdürürler.” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.