Haberler iyi değil… Fiyatlarda düşüş zor
Pandemide değişen arz talep dengeleri, ardından patlayan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda fiyatlarını da yükseltiyor. Son bir yılda, doğalgazın fiyatı santrallerde yüzde 638, sanayide yüzde 549 ve konutlarda yüzde 93 yükselirken, akaryakıt ikiye katlandı.
VATANDAŞIN ÜMİDİNİ KIRDI
Türkiye Gazetesi'nden Ömer Temür'ün haberine göre gübre fiyatlarında 5-6 kat artışın yanı sıra işçilik maliyetleri, üreticide her kalemde fiyatları artırdı. Bütün bunlara ambalaj maliyetleri de eklenince, tüketici ağır bir bedel ile karşı karşıya kaldı. Marul 20 lirayı, domates 30 lirayı bulurken, her geçen gün katlanan fiyatlar vatandaşın ümidini kırdı. Sektör temsilcileri; enerji giderinin artmaya devam ettiğini, yaz mevsiminde ürün çoğalsa bile fiyatlarda rahatlatan bir düşmenin mümkün olmayacağını belirtiyor.
PANDEMİDE ÜRETİM YAPILMADI
Türkiye Perakendeciler Federasyonu’na bağlı olarak çalışan İstanbul Perakendeciler Derneğinin (PERDER) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere, pandemi sonrası tam düzelme be klenirken Rusya-Ukrayna savaşının piyasaları vurduğunu söyledi. Güzeldere "Pandemi döneminde gerekli üretim yapılamadı. Bazı ülkeler, vatandaşı gıdasız kalmasın diye stokladı. Pandemi bitti, tam nefes alacakken, dünya hububatının yüzde 30'unu üreten iki ülke savaşa girişti. Buğday başta olmak üzere fiyatlar katlandı. Son 15 yılın rekoru kırılıyor. Petrol ve gazdaki artış da lojistikte ciddi maliyete yol açtı. Bizim tedarik açısından sorunumuz yok. Şu an erişemediğimiz ürün yok. Ancak maliyet ve fiyat artışları var. Bir aracın Antalya'dan İstanbul'a gelip gitmesi 24-25 bin lira. Bu sadece akaryakıt bedeli. Şoför, köprü ve otoyol paralarını da eklediğinizde, bedava ürün de getirseniz, onun birim maliyeti 5,5 lira oluyor" dedi.
FİYATLAR DÜŞMEYEBİLİR
Gübre fiyatlarına da dikkat çeken Güzeldere "Çiftçi gübre, mazot derken bir maliyetleme yapacak. Yaz ile birlikte ürün rekoltemiz bollaşacak, arz çoğalacak. Bereketli bir dönem geçirdik. Atıl araziler için teşvik var. Ciddi bir ekim söz konusu. Şu an sera dönemindeyiz. Tarla hasadıyla birlikte fiyatlarda kısmen bir gevşeme olacağını bekliyorum. Bu gevşemenin tüketici tarafından derin şekilde hissedilmesi için akaryakıt fiyatının düşmesi lazım. Akaryakıt ve nakliye fiyatları düşerse indirim olur. Akaryakıt yükselmeye devam ederse fiyatlar düşmeyebilir" diye konuştu.
CİDDİ ANLAMDA DIŞA BAĞIMLI
Türkiye'nin ihtiyacı olan ürünlerinin ihracatına kısıtlama getirilmesi gerektiğini ifade eden Güzeldere, şunları kaydetti: İhracat fiyatları çok etkiliyor. Üretici, ihracatçı kapısına gelince ona veriyor. Devlet, gıda ürünlerinin ihracatına dönem dönem sınırlama getiriyor. Bu, iç piyasayı rahatlatıyor ama bunu sürdürülebilir hâle getirmemiz lazım. İhtiyacımız olan ürünü yurt dışına satmamalıyız. Mesela Antalya'da avokado, muz ve goji berry gibi tropikal ürünler yetiştiriliyor. Bunları ihraç edebiliriz ama ihtiyacımız olanı satmamalıyız. Ucuz gıda için kayıt dışılığın önüne geçilmeli. Aksi hâlde KDV indiriminin anlamı kalmaz. Gübrede ciddi anlamda dışa bağımlıyız. Yerli olarak üretmeliyiz. Çiftçiye mazot desteği artırılmalı. Atıl araziler tarımda kazandırılmalı. Arazilerin toplulaştırılması lazım. Ürüne alım garantisi de verilirse, çitçi üretim yapar. Bunların yanında bilinçli bir tüketici de olmalıyız.
FIRSATÇILIK YAPILIYOR
Sebze fiyatlarındaki fahiş fiyatlara değinen Güzeldere "Şu an seradan tarlaya doğru geçiş dönemindeyiz. Böyle dönemlerde marul gibi sebze fiyatlarının artması normal. Tabii bu dönemlerde fırsatçılık da yapılıyor. Tarladan hasat ile birlikte fiyatlar düşer. Artık İstanbul'a sebze Antalya'dan değil Bursa, Bilecik, Çanakkale'den gelecek. Lojistik maliyetleri azalacağı için fiyatlar düşecektir" dedi.
2 GÜNDE 1 AYLIK ALIM
Tüketicileri panik alımı yapmamaları konusunda uyaran Güzeldere, "Ayçiçeği yağı satışlarında iki günde bir aylık satış yapıldı. İnsanlar panik alımıyla evlerine yağ stokladı. Şu anda satışlaryüzde 50 düştü. Tüketiciler bilinçli olmalı. İhtiyaç fazlası ürün alınmamalı. Mevsimi olmayan ürünlerde tercih edilmemeli" diye konuştu.
Faruk Güzeldere, ambalaj malzemelerindeki artışın da ciddi boyutlara ulaştığını, bunun da gıda fiyatlarını artırdığını söyledi. Güzeldere şunları söyledi: Fonlar hücum etti, emtia ciddi arttı. Bu da ambalaja yansıdı. Ambalajda her şeyi yurt dışından ithal ediyoruz. Plastik, kağıt... Şu an salçanın teknesinin fiyatı 6 lira!.. Onun içine bir kilo salçayı eklediğiniz zaman, maliyeti 15-16 lirayı buluyor.